Rize ve çevresinde

Seyahat özgürlüğü için…

                    Pınar Ersemiz

Yeni Bir Ben’in Keşfi

Çoğu zaman sadece uzaklaşmak için gitmek ister insan. İşten güçten, şehirden, trafikten, stresten, dertlerden, rutinden, hatta kendinden… Uzaklaşınca unutacağını sanır, uzaklaşınca rahatlayacağını ümit eder. Oysa uzaklaşmaya çalıştığımız şey uzaklaştıkça küçüleceğine daha da büyür.  Bizimle birlikte seyahat eden kara bir bulut olur. Hem içimizi, hem yolumuzu kaplar. Kaçtıkça tökezler, başa döneriz.

Kaçmak için değil de gitmek için gitmeli insan. Keşfetmek için…

Seyahat aslında kaçmak da değildir kaçamak da. Seyahat her seferinde yeni bir ben’in keşfidir. Dünyayı keşfederken aslında kendimizdir keşfettiğimiz. Farklı yaşam alanları, farklı yaşam tarzları, farklı binalar, farklı insanlar, farklı bir dil, farklı alışkanlıklar, farklı kutlamalar, farklı dertler… Seyahat boyunca düşündüğümüz, bu farklılıkların içinde var olup olamayacağımızdır aslında. Dünya üzerindeki var oluş olasılıklarımız. O şehri değil de aslında o şehirde yaşama ihtimalimizi düşünür, o şehirde yaşayan ben’i keşfederiz. Dolaşırken elimizde tuttuğumuz şehrin değil de zihnimizin haritasıdır. Şehri yaşadıkça öğrenir, öğrendikçe hissederiz.

Her şehrin kendi rengi vardır mesela. Sevdiğiniz renklere denk gelince anlarsınız o şehirde yaşayabileceğinizi. İşte böyle ayırırız sevdiğimiz şehirleri diğerlerinden. Bir şehir ya da ülke ile ilgili her şeyi oturduğunuz yerden öğrenebilirsiniz. Hatta uydu aracılığıyla sokak sokak gezebilirsiniz. Ama gitmeden bir şehrin rengini anlayamaz, kokusunu duyamaz, tadını alamazsınız. Gitmek lazım, gitmek…

Şehrin rengini görmek lazım, kokusunu içine çekmek lazım, şehri tatmak lazım…

İlle de yeşil, hep yeşil…

İlkbahar geldi, böyle oldum… Aklım bir karış havada, çalışasım da yok, yatasım da… Hep bir yeşil özlemi, hep bir şarkı söyleme halleri… Benim ilkbahar halim en çok yollarda olmayı istiyor. Ama öyle her yol olmaz. İki yanı ağaçlıklı olmalı sonra bir tepeyi aşınca deniz görülmeli. Bir yanında deniz bir yanında orman gitmelisin. İşte öyle bir yol olmalı.

Büyük şehirde insan kendini büyük sanıyor. Senin için yapılmış binalar, senin için yapılmış yollar. Bütün düzen senin için kurulmuş. Kargaya, martıya, serçeye, kediye, börtü böceğe yer yok. Her yer senin. Çiçeğe, ağaca hiç yer yok. Bütün yerler senin için dikilen binaların. Ne kadar önemli hissediyor insan kendini, değil mi? Kocamansın kocaman şehirde. Kirli havanla, betonunla, en çok gördüğün gri renginle, gürültünle, trafiğinle, çöpünle kocamansın.

Şimdi şehirden çıkma vakti. İki günlük bir keşif için Rize’ye davet ediyorum sizi. Daha doğrusu Rize ve çevresine,  gerçek yeşile. Şehirden çıkınca önce seyrediyor insan doğayı. Zaman ilerledikçe kenarından adım atıyorsun doğaya. Ve Karadeniz’deysen hiç şansın yok; karışıp gidiyorsun doğaya. Karadeniz’e her gidişimde yeşilin bu kadar çok tonunu görmek hep şaşırtmıştır beni. Yine şaşırıyorum, hem de kocaman şaşırıyorum. Diğer gelişlerimden bir farkı var bu seferin. İçim daha bir burkuluyor, yeşilden bu kadar uzak olduğuma. Kendimi küçücük hissediyorum ve bundan keyif alıyorum.

Rize ve çevresinde iki üç gün içinde gezebileceğiniz harika yerler var. Biraz tarih, çokça doğa.

Ayder-YaylasiFırtına Deresi – Çamlıhemşin – Ayder Yaylası

Ardeşen’in yaklaşık 2 km batısından Karadeniz’e dökülen Fırtına Deresi 57 km. uzunluğundadır. Fırtına Deresi son yıllarda adını HES (hidroelektrik santral) projeleriyle duyuruyor. Ama Fırtına Deresi’ni önemli kılan bu HES’ler değil. Harika doğası, tarihi köprüler ve konaklar. Mevsiminde giderseniz ve yeterli donanıma sahipseniz eşsiz bir rafting deneyimi de sizi bekliyor.

Some of these sildenafil pills are work related stress and strain, consumption of alcohol, taking medicines, etc. These herbal supplements can thoroughly eliminate sexual weakness due to levitra 60 mg over masturbation is through intake of herbal pills like Shilajit capsules and NF Cure capsules. According a survey, cheap viagra no prescription more than 40% adults suffer from ADHD. The presence http://hartbuildersinc.com/html/custom.html sildenafil buy of this vibrant ingredient in Kamagra ensures better results to erect the penis. Bu harika yol sizi önce Çamlıhemşin’e sonra Ayder Yaylası’na ulaştıracak. Şifalı suları ile ünlü Ayder Yaylası’nda konaklama imkânları da oldukça fazla. Turizmin biraz fazla geliştiği söylenebilir. O yüzden Ayder Yaylası’nın yanı sıra gerçek Karadeniz yaylası deneyimi yaşayabilmeniz için çevredeki diğer yaylaları da görmenizi tavsiye ederim. Kuntz Yaylası, Laz Yaylaları, Avusor Yaylası bunlardan sadece birkaçı. Ayder Yaylası gezinize Palovit Şelalesi ve Hemşin konaklarıyla ünlü Ortan Köyü’nü de eklemenizi öneririm. Konaklamanızı Ayder Yaylası’nda yaparak şifalı sulardan da yararlanabilirsiniz.

Uzungöl

Rize’den yaklaşık 2 saatlik bir yolculukla Uzungöl’e ulaşabilirsiniz. Uzungöl’ün deniz seviyesinden yüksekliği 1.150 m. Buradaki tesislerde yemek yiyebilir, göl etrafında keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Ben Uzungöl’e ilk gittiğimde büyülenmiştim. Ancak yine biraz fazla gelişen turizm büyüyü bozmuş gibi. Ama yine de mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğunu altını çizmek gerek.

Sümela Manastırı

Sümela Manastırı, Altındere Milli Parkı içerisinde yer alıyor. Tarihi 4. yy’a dayanan yapı, Rum Ortodoks Manastır ve Kilise Kompleksi. Ulaşılması güç bir konumda yapılan manastırın yapılışı hakkında efsaneler vardır. İnanışa göre, Atinalı Barnabas ile Sophorinos adlı iki rahip gördükleri rüya üzerine manastırın bulunduğu yere gelmiş ve burada kiliseyi inşa etmişlerdir. Yolu çıkmaya sakın üşenmeyin, dinlene dinlene çıkın o patikadan. Anın tadını çıkara çıkara tırmanın yukarı. İnanın buna değecek.

Ve bir seyahati gerçek bir deneyim kılan asıl unsur: yemek, yani lezzet, yani tat, yani koku… Gittiğiniz yerin Karadeniz gibi kendine has mutfağı olunca pek bir keyifli oluyor yemek yeme ritüeli. Tavsiyem hiçbir tadım fırsatını kaçırmayın. Bol bol hamsi yiyin. Çayı bir de yerinde için. Kuru fasulyeyi yeniden keşfedin. Bilmediğiniz yemeklere burun kıvırmayın, tadın.

İki üç günle bitecek gibi değil buralar. Yavaş gezmeli, çokça kalmalı. Mümkünse bölgeyi iyi bilen rehberle doya doya gezmeli. Ama vakit azsa gitmekten de geri kalmayın. Yeşilin içinde geçireceğiniz iki gün bile bünyenizde inanılmaz değişiklikler yapacak. Zihniniz temizlenecek,  netleşecek. Ruhunuz dinlenecek, özgürleşecek. Garanti ediyorum.

Seyahatiniz bol olsun…

Pinar IMG_3828

Pınar Ersemiz

Yemeden Dönme
Hamsi * Hamsili Pilav * Hamsili Ekmek * Mısır Ekmeği * Laz Böreği * Kuru Fasulye * Akçaabat Köftesi * Kuymak * Fasulye Turşu Kavurma

hamsili pilav 840x446akcabat koftesi 800x450kuymak 800x580Yapmadan Dönme
* Mutlaka doğada yürüyüş yap, doğadan onu ihmal ettiğin için, uzaklaştığın için özür dile, doğayla barış.
* Mevsim uygunsa ve yeterli donanıma sahipsen Fırtına Deresi’nde rafting yap.
* Yaylada kendine sessiz bir köşe bul ve ruhunu dinle, yapabilirsen meditasyon yap ya da sadece şükret.
* Karadenizli bir teyzeyle sohbet et.
* Bol bol fotoğraf çek. Ama anı yaşamayı ihmal etme.

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Bu yazı Yerel Haberler kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir