“Open Door” Belgesel Dizisi

Open Door’ belgeseli, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarına sığınanların hikayeleri çerçevesinde, Türk halkı ve devletinin onlara gösterdiği hoşgörüyü anlatmaktadır. Belgesel, Osmanlı’dan bu yana kendisine sığınan hiç kimseyi geri çevirmeyen Türklerin, kucak açtıkları bu insanları savaşı dahi göze alarak nasıl koruduğunun altını çizmektedir. Belgeselde ayrıca sığınmacılar sayesinde halklar arasında kurulan dostluk köprüleri, sığınmacıların Türk insanının ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına yaptığı katkılar işlenmektedir. Belgeselin dramatik yapısında tarihsel olgulara olabildiğince az değinilerek, daha çok insan hikayeleri öne çıkarılmaktadır.  

NAZİ DÖNEMİNDE SIĞINAN ALMANCA KONUŞAN BİLİM İNSANLARI

Belgeselin bu bölümü, 1930’lu yıllarda Nazi iktidarından kaçan Avusturyalı ve Alman bilim insanlarının yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin üniversite reformu çerçevesinde Türkiye’ye gelişlerinin öyküsünü anlatmaktadır. Dönemlerinin en parlak bilim insanları Türk üniversitelerinde istihdam edilerek Nazi zulmünden kurtarılmış ve Türk üniversite eğitimi bu bilim insanları sayesinde üst düzey bir nitelik kazanmıştır.

TÜRK YAHUDİLERİ

1492’de İspanya’dan sürgün edilerek Osmanlı İmparatorluğu’na sığınan Yahudilerin hikayesinin anlatıldığı bu bölümde, Seferad ve Aşkenaz Yahudilerinin bu topraklara katkılarının yanı sıra nasıl ve nelerden etkilendikleri işlenmiştir. Dillerinden müziklerine, geleneklerinden dinsel ritüellerine kadar birçok konuda yaşanan etkileşimin izleri takip edilmiştir. Yüzyıllardır ayakta olan Yahudi kurumları bizzat Yahudi cemaatinin önde gelen isimleriyle yapılan röportajlarla anlatılmıştır.

BEYAZ RUSLAR

1917 Bolşevik İhtilali sonrası Rusya’da çıkan iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Rusların öyküsünün anlatıldığı belgeselin çekimleri Türkiye ve Rusya’da gerçekleştirilmiştir. Belgeselde Kızıl Ordu karşısında yenilerek Osmanlı’ya sığınan Beyaz Ordu ile onlarla birlikte gelen ve Beyaz Ruslar olarak anılan sivillerin hayattaki Türk vatandaşı torunlarının tanıklıklarına başvurulmuştur. Beyaz Rusların, özellikle İstanbul’un sosyal ve kültürel hayatına kazandırdıklarının ele alındığı belgeselde, birçok tarihi doküman Rusya’daki kaynaklardan elde edilmiştir.

IRAKLI KÜRTLERİN KİTLESEL GÖÇLERİ

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından kurulan Irak’ta, Kürtler, uzun yıllar, önce İngiliz destekli Kral Faysal yönetiminin, ardında da Baas ve Saddam Hüseyin rejiminin baskı ve zulmüyle karşılaştılar. Binlerce insanın öldürüldüğü, kimyasal silahların kullanıldığı katliamlardan kaçan Iraklı Kürtler, 1932, 1975, 1988 ve 1991 olmak üzere Türkiye’ye yönelik dört kitlesel göç hareketi yaşadılar. Türkiye ve Kuzey Irak’ta çekimleri yapılan belgeselin bu bölümünde, özellikle 1988 ve 1991 yıllarında Türkiye’ye göç eden Iraklı Kürtlerin ve o günlerde bu insanlara yardım elini uzatan Türk halkının tanıklıklarına yer verildi. Ayrıca Saddam Hüseyin’in Iraklı Kürtlere yönelik El Enfal operasyonlarıyla ilgili, Iraklı Kürt yetkililer, avukatlar ve Türk gazetecilerle görüşüldü. Olayların tarihsel boyutları, Türk ve Kürt akademisyenler tarafından ele alındı.

MACAR GÖÇMENLER

Tarihin belli evrelerinde Habsburg hanedanlığına karşı ayaklanan Macar liderlerin yanı sıra Nazi işgalinde Türk büyükelçiliğine sığınan Macar Başbakanı ile 1956 İhtilali’nden kaçarak Türkiye’ye yerleşen Macarların anlatıldığı belgeselin çekimleri Türkiye ve Macaristan’da gerçekleştirilmiştir. Macar ve Türk tarihçilerin yanı sıra Türkiye’de yaşamış Macarların ve onların çocuklarının tanıklıklarına da belgeselde yer verilmiştir. Sığınan Macar liderlerin yaşadığı ve halihazırda müze olan yerler belgeselde detaylandırılmıştır.

But, before moving towards treatment, it is important that we have a strong core since it is a bridge between upper and lower parts of the physical body therefore no matter how strong your upper and lower bodies are if your core is weak there is no connection and performance is sacrificed because functional strength is impaired. best buy viagra http://aimhousepatong.com/item7086.html levitra prescription There tend to be a pair of physical and psychological aspects. The evaluation may involve psychological exam, http://aimhousepatong.com/item3122.html on line levitra written questionnaire on previous sexual experiences. It’s really important to grasp that there are 2 different opinions, 2 different ways that the word libido has been used again and again to mean cheap viagra in canada “sexual desire. İŞGALDEN KAÇAN AFGANLILAR

Türkiye ve Afganistan arasındaki ilişkilerin başlangıç ve gelişim süreciyle beraber,1982 yılında Sovyetler Birliği’nin işgali dolayısıyla Pakistan’a göç ederek mülteci konumuna düşen, Türkmen, Özbek, Pamir Kırgızı ve Kazak kökenli Afganların Türkiye’ye getirilmesinin öyküsünün anlatıldığı belgeselin bu bölümü, bizzat bu göçün tanığı olan kişilerin anlatımlarına dayandırılmıştır. Çekimleri Türkiye ve Afganistan’da yapılan belgeselde, Türk vatandaşlığı kazanan bu kişilerin yerleştirildikleri bölgeler, hayat tarzları ele alınmıştır. Söz konusu göçe öncülük eden kanaat önderleriyle yapılan röportajlarla sürecin bütün evreleri öyküleştirilmiştir.

POLONYALI GÖÇMENLER

Belgeselin bu bölümünde, ülkelerini işgal ederek haritadan silen, Rusya, Prusya ve Avusturya’ya karşı üç kez ayaklanan Polonyalıların ve onların liderlerinin Türkiye’ye sığınma öyküleri anlatılmıştır. Türklerle Polonyalıların 600 yılı aşkın bir süredir devam eden yakın ilişkilerinin ele alındığı belgeselin ana omurgasını, sığınmacıların torunlarının yaşadığı İstanbul’daki Polonezköy oluşturmuştur. Polonya ve Türkiye’de gerçekleştirilen çekimlerle Osmanlı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Polonya’ya bakış açısı, sığınmacı Polonyalıların Türk askeri ve kültürel hayatına katkıları akademisyenler ve diplomatlar tarafından değerlendirilmiştir.

SURİYELİ GÖÇMENLER

Türkiye 2011’de başlayan iç savaşın mağduru, yaklaşık 2.5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Suriyeli sığınmacıların Türkiye’deki yaşamları, sorunları ve beklentilerinin anlatıldığı belgeselin bu bölümünün büyük kısmı, Suriye’ye sınır komşusu olan kentlerde çekildi. Sınır bölgelerinde kurulan kamplarda Suriyeli sığınmacılarla iç savaşın nedenleri, kaçış öyküleri, kamplardaki yaşam koşulları hakkında röportajlar yapıldı. AFAD, Kızılay ve Birleşmiş Milletler Göçmenler Yüksek Komiserliği’nin üst düzey yöneticileriyle yapılan söyleşiler sayesinde, Türkiye’nin bu kamplar için geliştirdiği ‘talep odaklı’ yaklaşım modeli tanıtıldı. Kampların dışında, kentlerde yaşayan Suriyeli sığınmacılar ile ilgili olarak sınır kentlerinde ve İstanbul’da çekimler gerçekleştirildi. Halkın Suriyelilere yaklaşımı ve onlara verdiği destekler konusunda tanıklıklara yer verildi. Kentlerde yaşayan  Suriyelilerin entegrasyonu ve rehabilitasyonu için kurulan toplum merkezlerinde çekimler yapıldı. Toplum merkezine devam eden kadın ve çocukların izlenimleri aktarıldı. Suriyelilerin neden Avrupa’ya göç etmeye çalıştığı,  göçmenlerle ilgili çalışan sivil toplum örgütleri uzmanlarının gözünden değerlendirildi. 

OPEN DOOR Belgeseli, 30 yıldan bu yana televizyon yapımcılığı alanında hizmet veren
BİRANDYAPIM tarafından gerçekleştirilmiştir.
Belgesel ekibi
Yönetmen: Mehmet M. POLAT
Yapımcı: Umur BİRAND
Editör: Cem ÖNER
1.Kameraman: Gökhan ARAS
2.Kameraman: Üzeyir YANAR
Kurgu: Levent KARAVUŞ
Yapım asistanı: İrfan ÖZDEMİR
Seslendiren : Richard Hammer
Jenerik: Fatih AĞDAŞ

Dünya’da ilk TATV izleyicileri  ‘Open Door’ belgesel dizisini Amerika’da yalnız TATV’nin yayınlandığı Washington DC bölgesindeki kablolu TV kanallarında izleyebiliyorlar.

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Bu yazı Videolar kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir