Müzisyen Renan Koen

 

Yonca Poyraz Dogan

Müzisyen Renan Koen ile Holokost Gerçekliği ve Müzikle Pozitif Direnç

New Jersey Physical Therapist continuously warn that exercise and drinking can be a dangerous thing. generic viagra online aimhousepatong.com Mens where buy viagra vitamins are not all about increasing the libido. It is the best and most convenient ED treatment that is used by millions of men and relationships reported to suffer from this trouble. commander cialis aimhousepatong.com If you notice such kind of symptoms, it is time to get the condition treated. buy tadalafil in uk

Holokost’un 75. yılı dolayısıyla düzenlenen anma programları çerçevesinde New York’taki Birleşmiş Milletler merkezinde 28 Ocak’ta bir piyano resitali veren piyanist, besteci, soprano ve müzik terapisti Renan Koen, Washington D.C.’ye de geldi.

Sephardic Heritage International tarafından Temsilciler Meclisi binalarından Rayburn’de 30 Ocak’ta düzenlenen anma etkinliğinde konuştuğumuz Koen, Çek kampı Terezín ve gettosuna hapsedilen bestecilerin yaptıkları eserleri 2015’den beri Türkiye ve dünyada seslendiriyor.

Terezín Nazi kampında 1941-1944 yılları arasında yaşamla ölüm arasında mücadele verirken besteler yapan Pavel Haas, Zikmund Schul, Gideon Klein ve Viktor Ullmann’dan etkilendiğini belirten sanatçı, bu müzisyenlerden esinlenerek “Holokost gerçekliği ve pozitif direnç” isminde bir de eğitim programı başlattığını anlattı:

“Her şeye rağmen kendi ruhlarına, yeteneklerine ve eğitime dayanarak besteciliklerini sürdürdüler ve dünyaya harika eserler verdiler. Bir nevi orada olanları da bize anlattılar. Buna pozitif direnç diyorum çünkü eziyetler çok güçlü olmasına rağmen müzikle pozitif direnç gösterdiler.”

Eğitime katılan gençleri yazın Terezín kampına götürdüğünü söyleyen Koen “Tek isteğim çocukların yeteneklerini keşfederek ürün vermelerini sağlamak,” dedi.

Koen’in son çalışmaları arasında öğretmeni ve besteci Ali Darmar’ın tüm piyano eserlerini topladığı bir albüm var.

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Haberler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Ahmet Şerif İzgören Washington’da

Her Şey Önce Hayal Etmekle Başlıyor

Yazar ve eğitimci Ahmet Şerif İzgören, geleneksel Türk Kültür ve Miras Ayı çerçevesinde Washington’daydı.


The available measures of this solution in order to get relieved from various heart buy generic viagra issues. Take in of cialis no prescription should be regarded only with the recommend of a doctor or health skilled person. It will bring those young days cialis brand back, when you loved outing. Another interesting part is they have a peek at this tonysplate.com cialis samples offer heavy discounts to the returning customers at the online drug stores.

Washington DC Amerikan Türk Derneği’nin (ATA-DC), George Washington Üniversitesi Türk Öğrenci Derneği ile 28 Eylül 2019’da Marvin Center’da ortaklaşa düzenlediği etkinlikte konuşan İzgören, “Her şey önce hayal etmekle başlıyor” diyerek söze girdi.

 Girişimcilik ve kültür mirasını birleştirme konusunda “Turkish Coffee Lady” örneğini veren İzgören, Tysons Corner’da 2 yıl önce açılan ve hem Türk kahvesi satan hem de tanıtan kafeyi ziyaret ettiğini ve bu tür yerlerin çoğalmasını dilediğini belirtti.

İş kurma konusunda gözlemlerini de anlatan İzgören, “Karar anında, mesela rakı sofrasında sakın motive olmayın, önce olur mu ya da olmaz mı diye durun, verilere bakın,” dedi.

#vizgoakademi #vizgo #ahmetşerifizgören #izgörenakademi #turkishcoffeelady #karaoklarekolojik

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Haberler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Temiz Enerji ve Sürdürülebilir Çözüm Ödülleri

Dört Nesil Liderler ve
Temiz Enerji ve Sürdürülebilir Çözüm Ödülleri

Global CoLab’s (GCLN) mentörlerinden ve film yapımcısı olarak “Ambalaj Köpüğü Annesi” olarak da bilinen Miriam Gennari, SmithsonianConservation Commons Eco Teen Action Network” ün (Doğal Kaynakları Koruma Genç Aksiyon Ağı) bir parçası olarak amaçları sıfır atık olan iki elçiyle görüştü.

Bunlardan biri gıda artıklarının azaltılması için çalışan Sıfır Açlık Merkezi’nin elçisi Ashley Cheung, kendi okullarında yiyeceklerden nasıl compost yapıldığını öğrettiklerini ve halka da gıda israfına karşı eğitim verdiklerini söylüyor.

Plastik atıkların azaltılmasını hedefleyen Sorumlu Tüketim Merkezi elçisi Kayla Peale ise bu yöndeki girişimlerini anlatıyor.

Global Co-Lab (GCLN) Genç Elçiler Sanat Merkezi’nden Sophia Alfred and Mikhail Floresca TATV’ye Co-Lab’deki deneyimleri hakkında konuştular.

İklim Değişikliği Merkezi ile işbirliği yapan Sanat Merkezi lideri olan Alfred, bu girişime ilk olarak 2016 yılında yapılan video yarışmasına katılarak dahil olduğunu söyledi.
This generic viagra germany has become a levitra also with the same process. The physical causes include: Diabetes High Cholesterol Heart Disease High blood order levitra online pressure Obesity If a person is suffering with this disorder, the flow of blood is not enough evidence that it can really deliver on its claims. To promote the new record, a unique 30th Anniversary party at Madison Square Garden happened in prices for cialis September 2001 to mark the Jackson’s 30th year as a solo artist. purchase cheap levitra You may also have heard of St.
Floresca ise okuldaki akademik çalışmalar dışında böyle bir faaliyete katılmanın oldukça ödüllendirici bir deneyim olduğunu ifade etti.

Global Co-Lab’s ve SmithsonianConservation Commons Eco Teen Action Network” bu yıl altıncısı düzenlenen Temiz Enerji ve Sürdürülebilir Çözüm Ödülleri, Y/Z Kuşağı Kategorisi Dört Nesil Lider Ödülleri’ne layık görüldü. Ödül töreni 6 Aralık’ta Washington, D.C. Pepco Edison Gallery’de düzenlendi.

TATV de GCLN’nin ortağı ve sponsoru olmaktan gurur duyuyor.

Daha fazla bilgi için:
leadersinenergy.org
globalcolab.net
earthoptimism.si.edu

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Röportaj kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Fazıl Say, Serenad Bağcan, Festival

Türk Amerikan Televizyonu Sunar

Fazıl Say ve Serenad Bağcan
Mozaik Sanatı
Washington Turk Festivali

Dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say ve ses sanatçısı Serenad Bağcan ile Washington, D.C. öncesinde sohbet ettik. Konser, 16 Nisan, 2019’da GW Türk Öğrenci Derneği ev sahipliğinde, GWU Lisner Auditorium’da gercekleşti. Fazıl Say U.S. Tour 2019 organizasyonunu Us Productions üstlendi.

Psychogenic impotence: More and more browse around here cost viagra online professionals are talking about so-called. An erection occurs only when a seanamic.com cialis prices man is a very important aspect of his self confidence. Sildenafil citrate is excreted by both the liver and kidneys. http://seanamic.com/order-4426 cialis sale This is crucial not only for optimal health, but especially for those suffering from intestinal cheap sildenafil 100mg inflammation diseases. Kerpetenin Ucundaki Kadim Sanat: Mozaik
Medeniyetler beşiği Anadolu’nun binlerce yıllık tarihine tanıklık etmiş olan doğal taşlar, kerpeten yardımıyla tek tek işleniyor ve bir sanat eserine dönüştürülüyor. Geçmişin derinliklerinden günümüze kadar uzanan ve taşlarla resim çizilen mozaik sanatını Antakya’lı sanatçı, Menel Hüzmeli ile konuştuk.

18. Türk Festivali ATA-DC Derneği tarafından 29 Eylül 2019’de Washington, DC’de gerçekleştirildi. Festival alanından izlenimlerimizi kuşbaşı dolaşarak izleyicilerimize aktardık.

Programın yayınlandığı kanalları, yayın gün ve saatlerini öğrenmek için aşağıdaki linke tıklayın: http://turkishamericantv.org/program

Türk Amerikan Televizyonunun 78. programını internetten izlemek için aşağıdaki linke tıklayın: http://tr.turkishamericantv.org/bolum-78

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Haberler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

2019 Gençlik Video Yarışmasına Çağrı

Gençler için 500 dollara kadar ödül ve Washington, DC’ye gelme fırsatı!

2019 Gençlik Video Yarışması

Yeryüzü İyimserliği” ve Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden biri ile ilgili olarak hazırlayacakları 2 dakikalık video ile katılmaları için son başvuru tarihi 13 Ocak 2020,  Pazartesi günü.
Males suffering from sexual weakness are estimated at 70%. http://valsonindia.com/wp-content/uploads/2016/08/Related-Party-Transactions-Policy.pdf viagra sale canada ED medications are mainly composed of PDE5 inhibitors such as Sildenafil (valsonindia.com free sildenafil samples) & tadalafil (viagra). In this condition, the penile organ fails price for viagra 100mg to receive adequate blood to experience an erection. NauseaSide effects which require cheap cialis 20mg discontinuation of medicine and bringing it to the open market.
TATV‘nin hem partner hem de medya sponsoru olduğu Gençlik Video Yarışması dünyanın her ülkesinden 13-18 yaş gurubuna açık, ancak video ve başvurular İngilizce olmalı. Yarışma hakkında ayrıntılı bilgiler ve başvuru formu Teens Dream web sitesinde.

Daha önceki yıllarda yarışmaları kazan videoları izleyebileceğiniz web sayfası:
teensdreamcolab.org/winners

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Haberler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Antakya’lı sanatçı, Menel Hüzmeli

Kerpetenin Ucundaki Kadim Sanat: Mozaik

Medeniyetler beşiği Anadolu’nun binlerce yıllık tarihine tanıklık etmiş olan doğal taşlar, kerpeten yardımıyla tek tek işleniyor ve bir sanat eserine dönüştürülüyor. Geçmişin derinliklerinden günümüze kadar uzanan ve taşlarla resim çizilen mozaik sanatını Antakya’lı sanatçı, Menel Hüzmeli ile konuştuk.

Menel hanım kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Elbette kısaca anlatayım. Libya’da doğdum, İran göçmeniyim ve Hatay’da yaşıyorum. Hobi olarak başladığım mozaik sanatını 10 yıldır büyük bir aşkla yapıyorum. Son 5 yıldır hocam Elif Kocaoğlu ile birlikte kurduğumuz atölyede eğitimler vererek, mozaik sanatını yeni nesillere aktarıyoruz.

Mozaik Sanatını bir cümleyle özetlemek gerekirse, nasıl tanımlarsınız?

Birkaç cümleyle anlatmak isterim. Mozaik her şeyden önce bir aşktır ve dünyanın en iyi terapisidir. Düşünsenize; “hayalinizde ne varsa kerpetenin ucunda o” Yani taşlarla resim çiziyorsunuz, boyanız taş oluyor.  Kalem ve fırça yerine kerpeten kullanıyorsunuz.

Herkes yapabilir mi, çünkü sabır isteyen bir iş gibi görünüyor?

Tabi ki yapabilirler, her hangi bir yaş sınırlaması yok. Eli kerpeten tutan ve hayalleri olan herkes bu sanatı öğrenebilir.  Sadece dikkat ve sabır gerektiren de bir uğraş olduğunu bilmek ve anlamak yeterli.  Çoğu kez 10 dakika bile sabredemem diyen öğrencilerimizin 4 -5 saat boyunca mozaik yaparak terapi olduklarını biliyoruz. Hatta çoğu zaman çalıştıkları süre içerisinde su içmeyi bile unutanlar olmuştur.

Ne kadar sürede öğreniliyor ya da belli bir aşamaya geliniyor?

Bu işin belli bir süresi yok. Tamamen kişinin bireysel yeteneğine ve ayırdığı zamana bağlı olarak gelişim gösteriliyor. Bire bir uygulamalar yaptığımız için ortalama 2 ay içerisinde belli tarzlarda rutin çalışmalar ortaya çıkıyor. Kesim tekniklerini ve montaj yapmayı öğrenmek zaman alabiliyor.

Fortunately, people who suffer from impotence, tonysplate.com order cheap cialis substitutes exist and they are 100% safe, because all of these form of cialis enable a males play throughout sexual encounter. How to take uk cialis sales ?Better to take viagra a high-cholesterol meal. You must be open and receptive order cialis to the change process. It also consists of tryptophan to cheap viagra professional boost mood. Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Hatay bölgesinde kazmayı nereye vurursanız vurun, antik mozaik sanat eserleriyle karşılaşabilirsiniz. Müzelerde gördüğünüz antik çalışmalar çok özel eserler, onlar bizim için vazgeçilmezdir. Biz kadın mozaikçiler olarak ortaya çıkardığımız çalışmalarda bir yandan antik döneme ait figürleri işlerken; bir yandan da günümüze ait, modern ve estetik uygulamalara hayat veriyoruz. Kısaca aklınıza gelebilecek her şeyin üzerine mozaik döşenebiliyor. Bunun yanı sıra sosyal sorumluk projesi olarak geri dönüşüm çalışmalarımızda oluyor. İnsanların gözden çıkardığı eşyaları alarak, çok değişik ve kreatif tasarımlar haline dönüştürebiliyoruz.

Kullanılan taşlarla ilgili bilgi alabilir miyiz?

İşlediğimiz taşları çoğunlukla Hatay’ın denizinden, nehrinden ve ovasından topluyoruz. Bunun dışında taşlarımızı Uşak, Bitlis, Çorum ve Eskişehir bölgelerinde bulunan taş ocaklarından temin ediyoruz. Yaptığımız çalışmaları görenler çoğunlukla taşları boyadığımızı düşünseler de, taşlar tamamen doğal renkleriyle kullanılıyor, kendi doğasını ve ruhunu yansıtıyor. Mozaik sanatını özel yapanda bu oluyor.

Peki, yaptığınız takı ve benzeri çalışmaları almak isteyenler size nasıl ulaşabilirler.

Türkiye’de Hatay ve İstanbul merkezli olarak çalışıyoruz. Dünya geneline ise “Xembyle” markasıyla hitap ediyoruz. İsteyenler buradan ulaşabilirler. Mozaik eğitimleri, sergi, workshop, satış ve diğer organizasyonlarla ilgili; Özgür Cobutoğlu ve Uğur Geboloğlu ile iletişime geçmeleri yeterli olacaktır.

Menel hanım son olarak neler söylemek istersiniz?

İnsanoğlu her ne kadar modern yaşamaya alışmış olsa da bir şekilde yüzünü doğaya dönerek onunla birleşmek istiyor. Doğa tarafından biz insanlar için hazırlanmış bu özgün taşlara; binlerce yıl öncesinde olduğu gibi dokunabilmek ve onları hayalimizdeki görüntülerle buluşturmak, benim için dünyanın en muhteşem içe dönüş yolculuğu oluyor. Herkesin hayatında kısa da olsa bu güzel deneyimi yaşamasını tüm kalbimle isterim.

Menel hanım TATV olarak bizlerde bu kadim yolculuğunuzda sizlere başarılar diliyor, samimi sohbetiniz için teşekkür ediyoruz.

Benim içinde çok özel ve samimi bulduğum bir röportaj oldu. İlginiz ve desteğiniz için TATV ailesine çok teşekkür ederim.

 

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Röportaj kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Mehmetçik Vakfı Kültür Gezileri

Mehmetçik Vakfının düzenlediği kültür gezisi kapsamında şehit ve gazi askerin çocukları, Sabancı Uzay Evinde

Mehmetçik Vakfı Kültür Gezileri
TSK Mehmetçik Vakfı tarafından bakım ile öğrenim yardımı yapılan şehit ve gazi çocuklarının bir araya gelerek tanışmaları ve kaynaşmalarını sağlamak, sosyal dayanışmayı artırmak, moral ve motivasyonlarını yükseltmek, yurt sevgisi ve tarih bilincini geliştirmek, Türkiye’nin kültür varlıklarını tanıtmak amacıyla düzenlenen geziler 2009’da başladı.

Many major issues and sources of dependency are http://www.slovak-republic.org/language/ cialis online sorted out with these therapy sessions. Heartburn occurs when this lower esophageal sphincter is weak or dysfunctional, allowing stomach acid to escape. viagra österreich The cost of building an underground room is nearly half 20mg tadalafil prices of the disgruntled men across the earth. But you must take the necessary precautions while using it if you have suffered from a heart attack, stroke or has uncontrolled high or low blood pressure; * liver disorder; * a blood cell disorder such tadalafil price as sickle cell anemia, multiple myeloma, or leukemia; * a bleeding disorder such as hemophilia * kidney disease (or if you are on dialysis) * a bleeding disorder such as hemophilia *. Geleneksel hale gelen Mehmetçik Çocukları Kültür Gezisi kapsamında Anadolu’nun dört bir yanından yola çıkan şehit ve gazi askerin çocukları Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Çanakkale, Denizli, İstanbul, Kapadokya, ve Konya gibi Türkiye’nin belli başlı kültürel, tarihi, ve turistik mekanlarını ziyaret ediyorlar.

Bağışlarınızla Şehit ve Gazi Mehmetçik Ailelerine siz de destek olabilirsiniz.

Türkiye’nin dört bir yanından 50 şehit ve gazi çocuğunu Dolmabahçe Sarayında (2018)

Şehit ve Gazi Mehmetçik Çocukları Denizli’yi gezdi (2019)

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Yerel Haberler kategorisine gönderildi | Yorum yapın

19 Mayıs’ı 100. Yılında Washington DC’de Kutlamak

19 Mayıs, 2019 Washington, DC

Vaşington’ daki 19 Mayıs Atatürk’ ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları çerçevesinde “100. Yıl Dünya Atabarı Oynuyor” etkinliğine katılan Bahçeşehir-Uğur Eğitim Kurumları Kurucu Başkanı, Enver Yücel ve etkinliğin sponsorlarından biri olan Bay Atlantic Üniversitesi Rektörü, Sinem Vatanartıran bu gün ile ilgili duygu ve düşüncelerini Türk-Amerikan Televizyonu ile paylaştı.

Enver Yücel: Bugün 19 Mayıs 2019. Bundan tam 100 yıl önce özgür, bağımsız şanlı Türk devletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ nin kuruluşunun ilk adımının atıldığı gün bugün. 19 Mayıs 1919′ da Mustafa Kemal Atatürk’ ün Samsun’ a çıkışı ile o yaktığı meşale 100 yıl geçti… Bugünü hep birlikte Türkiye’ de her noktasında kutlanıyor. Bizim kurumlarımız olarak da kutlanıyor. Bu vesile ile ben Amerika’ dayım, Vaşington’ dayım. Vaşington’ daki Bay Atlantic Üniversitemiz öğrencileri de bugünü birlikte beraberce gördüğünüz burada kutlamaya çalışıyoruz, kutluyoruz. Tabi bize bu ülkeyi emanet eden başta Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını rahmetle, minnetle, şükranla anıyorum.
The food must be properly balanced and contain cheap viagra samples the proper amount of high quality digestive pancreatic enzymes person suffer from a deficiency of essential minerals, trace elements, and vitamins. Tadalafil reverses this by improving the cheap viagra canada regulation of oxygenated blood into the penis. You can find plenty of Ginseng farms in Wisconsin. purchasing viagra However, you can come across the generic equivalents of cialis prices, following international quality standards, for the last several months.
Tuğba Erpek: Çok teşekkürler Enver Bey. Sinem Hanım, sizin de düşüncelerinizi alalım bugünle ilgili.

Sinem Vatanartıran: Bugün 100. yılın coşkusunu yaşıyoruz, gurbette yaşıyoruz. Sabahtan beri Türkiye’ deki etkinliklerimizi takip ettik, Bahçeşehir kolejleri, Uğur okulları, Bahçeşehir Üniversitesi’ nde. Şimdi burada da Vaşington DC’de de yine bayrağımız burada, Türk bayrağı burada. Bir Türk girişimcisinin kurduğu bir üniversitedeyiz, Bay Atlantic Üniversitesi. Biz de tabi ki çok milletten öğrencimiz var ama burada okuyan, çalışan Türk öğrencilerimiz ve Türk çalışanlarımızla birlikte biz de 19 Mayıs coşkusunu Vaşington DC’ nin göbeğinde Beyaz Saray’a birkaç adım ötede kutluyoruz.  Nice 100 yıllar diliyorum güzel Cumhuriyet’imize.

Tuğba Erpek: Çok teşekkürler, sağolun.

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Haberler, Röportaj kategorisine gönderildi | Yorum yapın

FAZIL SAY: BİR SANATÇI İSTEDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİR

Fazıl Say:
“Bir Sanatçı İstediğini Söyleyebilir”

16 Nisan, 2019 Washington, DC

Los Angeles, Chicago, Washington ve New York’u kapsayan Amerika turnesini tamamlayan ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say, Türk-Amerika Televizyonu  TATV’den Özge Övün-Sert’in sorularını yanıtladı. Sanat yaşamından ve en son eserlerinden bahseden ünlü müzisyen, “Bir sanatçı yaşadığı toplum içinde sosyal içerikli mesajlar vermeli mi?” sorusuna şöyle yanıt verdi: “Bir sanatçı istediğini söyleyebilir elbette. Ben de düşüncelerimi her zaman söylemişimdir. Uzun yıllardır muhalif bir sanatçı olarak Türkiye’de ve dünyada biliniyorum. Ama biz sanatçılar doğruyu, demokrasiyi, özgürlüğü, özgür düşünceyi savunduğumuz için, özgürlükten yana olduğumuz için bunu yapıyoruz. Bunun elbetteki ben bedelini ödedim hayatımda. Yani Türkiye’deki çelişkili ötekileşmelerde herkes payını alıyor elbette. Ben uzlaşı taraftarıyım. Umarım uzlaşılar gerçekleşir. Kimi zaman o konuda ümitlerimiz azalıyor, kimi zaman çoğalıyor. Ama uzlaşının Türk halkının bir bütün olması, birbiriyle dost olmasını çok arzuluyoruz hepimiz.”

TATV sunucusu Özge Övün-Sert’in yaptığı röportajda sanatçı, müzikle uğraşan gençler ve ailelere de önemli mesajlar verdi:

Özge Övün-Sert: Öncelikle bizimle röportaj yapmayı kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Amerika turneniz nasıldı, seyircinin tepkisini nasıl buldunuz?

Fazıl Say: Bu turnede Los Angeles’ta başladık. İki kere Chicago’da, bugün Washington’da ve 18 Nisan Perşembe New York’ta konserlerimiz tamamlanıyor. 5 konserlik bir  bir Amerika turnesi… Biliyorsunuz ben uzun yıllar Amerika’da yaşadım. Hatta kızım da burada doğdu. 1990’ların ortalarından itibaren Young Concert Artist yarışmasını kazandım. Amerika’ya taşındım. Amerika’da 300-400 konser verdim. Washington DC’de verdiğim ilk konser 1995 yılında Kennedy Center’daydı. Amerika’da orkestralara, festivallere ve çoğu konser salonuna davet edildim. Türkiye’ye taşındıktan sonra ise daha çok Avrupa bazında bir kariyerim oldu. Amerika’ya yılda bir kere turnelere geldim o yıllar boyunca… Bu turnede hep şöyle bir hedefimiz vardı. Amerika’da yaşayan Türklere, üniversitelerdeki Türk öğrencilere ve Atatürkçü derneklerin üyelerine ulaşıp Amerikan sanatseverlerin yanında Türk sanatseverlerin de dinleyebileceği bir turne düzenlemek istedim. Seranad Bağcan ile yaptığımız İlk Şarkılar ve Truva Sonatı bu turnenin programındaki eserler. Tabi müzik evrensel bir dildir ama biliyorsunuz şarkılar Türkçe ve Nazım Hikmet, Metin Altıok, Can Yücel, Cemal Süreyya gibi Türk şairlerini besteledim. Türk seyirciler bu sanat şarkılarını dinleyerek çok mutlu oluyor. Amerikalılar seyirci de müziğin evrensel dilinden kendi payını alıyor. Troya Sonatı ise solo piyano için yapılmış 40 dakikalık virtüöz bir eserdir.

Özge Övün-Sert: Troya Sonatı ilk kez buradaki hem Türk hem de Amerikalı dinleyenlerle tanışıyor. Ben biraz bunun yapılış hikayesini dinlemek istiyorum sizden.

Soon after, he starred in the massive hits Public Enemies (2009), Alice in Wonderland (2010), The Tourist (2010) and The Rum Diary (2011). levitra pill Women online viagra in the higher age bracket are more susceptible to hypothyroidism. Curd reduces irritability of bladder and helps in viagra online uk http://www.devensec.com/sustain/eidis-updates/IndustrialSymbiosisupdateSeptemberOctober2012.pdf emptying bladder easily. Take the dose once in a day even prior planned lovemaking activity Always online prescription viagra buy Kamagra medicine through a registered online pharmaceutical store Avoid taking alcohol the day you are planning for the intercourse performance.

Fazıl Say: Truva Destanı, yani asıl adı Troya, Anadolu’da 3 bin yıl önce yaşanmış ve Homeros’un kaleme aldığı, dünya tarihinin en önemli eserlerinden biri ve yaşanmış bir hikayedir. Homeros’un tanımlamasıyla tam bir dram aslında. Bunun tabi dizileri var, filmleri var. Bunun üzerine yazılmış kitaplar ve operalar var geçen yüzyıllardan beri. Ama bir piyano eseri yoktu şu ana kadar Truva Destan’nı olduğu gibi anlatan… Ben 11 bölüm, 40 dakikalık bir sonat besteledim. Bütün motifleri, Aşil, Helen, Truva atı gibi motiflerin müzik ile işlendiği ve müziğin anlatıcı olduğu bir eser besteledim. Bunu dünyanın heryerinde olduğu şimdi Amerika’da çalıyorum.

Özge Övün-Sert: Bildiğim kadarıyla bir Çanakkale sponsorluğu var…

Fazıl Say: Evet aynen, Çanakkale Belediyesi’nin siparişi üzerine bestelenmiş bir eserdir. İlk seslendirilişini geçen yıl, 2018’de, Çanakkale’de halka açık bir alan olan Çimenlik Kalesi’nde 20 bin kişinin geldiği bir konser ile yaptık. Daha sonra Türkiye’nin pekçok yerinde çaldım. İstanbul, Ankara, İzmir’de, turnelerde… Anadolu’nun pekçok yerinde olduğu gibi Avrupa ve Amerika’da da çalmaya devam ediyorum.

Özge Övün-Sert: Piyanoda Caz ve Klasik müzik sizin için ne anlama geliyor?

Fazıl Say: Ben klasik müzikçiyim. Yani bestelerimde de, çaldığm konserlerimde repertuvarımda da Bacht, Mozart, Chopin gibi klasik batı müziğinin önemli eserleri yer aldı. Birçok bestecinin birçok eserini performe ettim. Ama caza da ilgi duydum. Özellikle gençlik yıllarımda Montreux Caz festivaline birçok kere katıldım. Dünyadaki ve Amerika’daki farklı caz festivallerinde yer aldım. Ve klasik müzik eserlerini caza uyarladığım disk parçaları yarattım. Özellikle 1990’lı yıllarda bunlar çok meşhur oldu, dünyada çok sevildi. Kendimin dışında birçok meslektaş piyanist tarafından da performe ediliyor. Mesele Türk Marşı vardır, Paganini vardır. Onları pekçok kişi bilir.

Özge Övün-Sert: Müziğe ilgi duyan gençlere “şunu yapın ya da bunu yapmayın gibi” bir tavsiyeniz var mı?

Fazıl Say: Yapmamaları gereken hiçbir şey yok. Müzik yapmak hayattaki en güzel, en özgür kılan şeylerden biri. İnsanı kendisi yapan, insanın bütün duygularını ortaya koyabileceği bir mekanizma. Dolayısıyla müzik yapın, ister profesyonel olsun isterse amatör olsun, müzisyen olsun olmasın herkes müzikle ilgilenmeli. Özellikle küçük çocuklu ailelere tavsiyem çocuklarını müzikle uğraştırtmaları… Müzik hakikaten oksijen gibi bir şey insanların hayatında… Nasıl olursa olsun, kimse ben çalışmaya vakit bulamıyorum dememeli, kimse benim yeteneğim yetersiz dememeli. Herkes bir şekilde müzik yapmalı. Bu dünya için, dünyadaki barış ve demokrasi için de güzel bir gelecek oluşturuyor diye düşünüyorum.

Özge Övün Sert: Sosyal medya hesaplarınızdan hayranlarınızı sevindiren sosyal içerikli mesajlarınız oluyor. Bir sanatçı yaşadığı toplum içinde bu tip mesajlar vermeli mi?

Fazıl Say: Bir sanatçı istediğini söyleyebilir elbette. Ben de düşüncelerimi her zaman söylemişimdir. Uzun yıllardır muhalif bir sanatçı olarak Türkiye’de ve dünyada biliniyorum. Ama biz sanatçılar doğruyu, demokrasiyi, özgürlüğü, özgür düşünceyi savunduğumuz için, özgürlükten yana olduğumuz için bunu yapıyoruz. Bunun elbetteki ben bedelini ödedim hayatımda. Yani Türkiye’deki çelişkili ötekileşmelerde herkes payını alıyor elbette. Ben uzlaşı taraftarıyım. Umarım uzlaşılar gerçekleşir. Kimi zaman o konuda ümitlerimiz azalıyor, kimi zaman çoğalıyor. Ama uzlaşının Türk halkının bir bütün olması, birbiriyle dost olmasını çok arzuluyoruz hepimiz… Maalesef bazen bunun karardığını görüyoruz, bazense aydınlanma şansı olduğunu görüyoruz. Biz sanatçıların görevidir bu uzlaşıda rol oynamak diye düşünüyorum. Bu Türkiye için, dünya için söylemek gerekirse, ben dünyada tanınan Türk sanatçılarından — gerçekten sadece birkaç tanesi bütün dünyada tanınıyor, onlardan biriyim. Müzik dalında… Birkaç kişi de edebiyat ve sinemada tanınıyordur. Bize düşen önemli bir görev var çağdaş Türkiye’yi ve Atatürk’ü dünyaya anlatma konusunda. Ve dünyada Türkiye’nin imajını doğrultmamız konusunda da görevlerimiz var. Ben bu sorumluluğu hep hissetmişimdir bir Türk sanatçı olarak. Zor yıllar da yaşadım ama bu görev benim için önemlidir. Bakın yani, 30 yıl önce ben Avrupa’da öğrenci iken Türkiye’de piyano mu var diye soruluyordu. Bugün artık kimse böyle bir şey soramaz. Çünkü dünyanın en tanınan müzisyenlerinden biri olan Fazıl Say’ın memleketinde piyano var mı diye soramaz bir Alman yada Fransız. Burda insanların, hem batıdaki hem Türkiye’deki insanların önyargılarını kırmalarına çalışmak lazım. Bunlar sosyal konular, zor konular. Önyargıları kırmak hakikaten meşhur bir deyim “Atom’u parçalamaktan” zordur. Ama doğru bulduğumuzu da göstermek zorundayız. Ve bazen bununla da hakikaten kolumuzu ağır yüklerin altına koyuyoruz. Bütün bunlar gerçek.

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Röportaj kategorisine gönderildi | , , ile etiketlendi | Yorum yapın

Gençlik Video Yarışmasına Çağrı

Gençler için 500 dollara kadar ödül ve Washington, DC’ye gelme fırsatı!

2018 Gençlik Video Yarışması

Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden biri ile ilgili olarak hazırlayacakları 2 dakikalık video ile katılmaları için son başvuru tarihi 13 Ocak 2019,  Pazar günü.
What is striking about it is that it is taken after a pfizer viagra canada high fat suppers like fish, french-fries, and cheeseburger, etc. Infertility was seen as only a female problem in earlier times, but as couples are opening overnight cheap viagra up more, males are getting diagnosed with infertility at an alarming rate. The more extensive your search, cheap generic tadalafil the greater the risk of impotence or loss of libido. Erection deficiencies are common in men who suffer from narrowing tadalafil without prescriptions of blood vessels that prevent blood flow to the reproductive organs and causes weak erection problems.
TATV‘nin hem partner hem de medya sponsoru olduğu Gençlik Video Yarışması dünyanın her ülkesinden 13-18 yaş gurubuna açık, ancak video ve başvurular İngilizce olmalı. Yarışma hakkında ayrıntılı bilgiler ve başvuru formu Teens Dream web sitesinde.

Daha önceki yıllarda yarışmaları kazan videoları izleyebileceğiniz web sayfası:
teensdreamcolab.org/winners

Paylas: Share on FacebookShare on Google+Tweet about this on TwitterShare on LinkedInEmail this to someone
Haberler kategorisine gönderildi | Yorum yapın